Şarkikaraağaç mutlu sonlu masaj salonu
Şarkikaraağaç mutlu son . Şarkikaraağaç mutlu sonlu masaj salonu . Şarkikaraağaç masaj salonu mutlu son .
Şarkikaraağaç mutlu son masaj
Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nde görev icra eden üç fizikçi geçtiğimiz günlerde ilginç bir teoriye imza attı. Garrett Wendel, Luis Martínez ve Martin Bojowald isimli üç bilim insanı, devamlı olarak kabul edilen süreın kuantalama üst sınırını belirlediklerini açıkladı.
Uzun yıllar boyunca bilim dünyasında fizikçiler, Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi’ndeki zaman içinde ilgili teoriyi açıklamakta bazı zorluklar yaşıyordu. Görelilik terimine bakılırsa zaman sürekli geçindiren bir nicelik olarak kabul ediliyordu ve vakitın yer çekimi koşullarına gore yavaşlatılabileceği veya hızlandırılabileceği düşünülüyordu. Birçoğumuzun bilmiş olduğu üzere Chistopher Nolan’ın ünlü filmi Interstellar da görelilik teriminda bulunan bu teoriyi işliyordu.
Gelişen kuantum fiziğiyle bilim insanları, vakitın tıpkı bir filmin kareleri benzer biçimde belirli bir hızda ve ritimde ilerlediğini ve evrensel bir kavram bulunduğunu öne sürüyor. Bu iki teorinin de doğru yönleri bulunsa da bilim insanoğluı için bu iki teoriyi de doğru şekilde açıklamak biraz zorlayıcı bir mevzu olabiliyor. Bu bağlamda bazı fizik teorisyenleri, zamanda bulunan görülebilir tutarsızlığın, süreın tıpkı uzay-süre sürekliliğinde ve kuantum kütle çekiminde olduğu şeklinde kuantalanarak açıklanabileceğini savunuyor. Bu senaryoda uzay-süre sürekliliğinin kuantalanması, bu sürekliliğin belirli bir doğrultuda durmadan ilerlediğini kabul etmek yerine, uzay-zaman sürekliliğini kuantalayarak daha ufak birimlere bölünmesiyle açıklanıyor.
Peki, hakkaten süre kuantalanarak küçük birimlere sıkıştırılabilir mi?
Uzay-süre Kuantumlama
Yukarıda bahsettiğimiz bu uzay-süre sürekliliğinin kuantalanmasının, bizim dünya üzerinde yaşamış olduğumız ve hissettiğimiz zamana uygulanması teorisinin uygulanabilmesi için süreın; ufak ve ayrık parçalara bölünerek her aşamada bir önceki parçanın süresinin dolması gerekiyor. Süreının bu şekilde ölçülebilmesi için de evrensel bir saatin, her tıklamasında vakitın küçük bir parçasını ardında bırakması gerekiyor. Bu bağlamda bu evrensel saatin bütün evrende var olması ve maddeyle de etkileşim hâlinde olabilmesi esas görülüyor fakat bu sefer de teorisyenler bu saatin hangi hızda ilerleyebileceği sorusuyla karşılaşıyor.
Son yorumlar